Hayatın Anlamı?

Evdeyiz güya ama uzay boşluğunda gibiyiz. Salınıyoruz amaçsızca. Nereye varacağımızı bilmiyoruz. Havalar ısınıyor, güneş göz kırpıyor. Sokakta çocuk sesleri yok, evlerde gergin ve asık suratlar. Günler birbirinin aynı, değişen tek şey sayılar ve artan korkular. Sosyal psikoloji dersinde korku ve kaygı arasındaki farkı anlatmıştı hoca. Korku insanları bir arada durmaya iter kaygı ise yalnızlaştırır demişti. Şimdi her şey tepe taklak oldu. Korkuyoruz, her şeyden çok bir arada olmaya ihtiyaç duyuyoruz, ama yapayalnızız. Aile bireyleri bile aralarına mesafe koymak zorunda. Bakışlarımızın bile birbirine değmesinden korkar olduk. Öğreniyoruz da aynı zamanda. Aldığımız nefesin nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu mesela. Ne küçük şeyleri kendimize dert ederken her şeyin aslında ne kadar da anlamsız olduğunu, unuttuğumuz değerleri hatırlıyoruz mesela, ama hayatımıza tekrar katma şansımız olacak mı bilmiyoruz. Bir mağazada kasa sırası beklemek...