Üniversite Tercihi Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Merhaba!

Öncelikle üniversite sınavına girmiş olan herkese geçmiş olsun. Umarım hepiniz emeklerinizin karşılığını alırsınız. 

Sınav sonuçlarının açıklanmasına yaklaşık 3 hafta var, eminim ki heyecanla ve biraz da endişeyle bekliyorsunuz sonuçlarınızı. Belki aranızda cevaplarını kontrol edip aşağı yukarı tahminlerde bulunanlarınız vardır.

Ben üniversite sınavına geçen yıl girdim. Hani şu dönem ortasında sistematiği değiştirilen sınav var ya ona. Sınava çok kısa bir zaman kalana kadar bile hala sorularla ilgili belirsizlikler vardı ve biz tüm bu karmaşa içerisinde sınava hazırlanmaya çalışmıştık. Gerçekten çok zorlu bir süreçti, ama asıl şoku sınav esnasında yaşamıştık, çünkü sorular bizim hazırlık aşamasında çözdüklerimize hiç benzemiyordu. Anlaşılması güç paragraflar, şekilsiz geometri soruları...


Sonuçların açıklanmasını da tam bir belirsizlik içerisinde bekledik, çünkü artık sınava giren herkes için tüm alan türlerinde puan hesaplaması yapılacaktı, bu da sayısalcıların eşit ağırlıkçılara vuracağı darbenin habercisiydi. Uzmanlar sıralamaların nasıl geleceğini kestiremiyordu. 

Sonuç itibariyle 2018 tayfa için zor bir yıldı ama geçti gitti. Şimdi sıra 2019 tayfada. Ağustos ayında tercih yapacaksınız ve Eylül ayı itibariyle üniversiteli olacaksınız. Ben de bu süreçten önce sizlere faydalı olması için bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Önce şunu belirtmeliyim sanırım, ben Ankara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde okuyorum. (İkinci kez üniversite okuyorum) 2. sınıfa geçtim. 33 yaşındayım, evliyim ve 4 yaşında bir oğlum var. Sınavda 25.400 sıralama yaptım. Bu sıralamayla çok farklı bir tercih tabi ki de yapabilirdim ama bu ayrı bir yazının konusu :)

Bu kısa bilgilendirmeden sonra gelelim tavsiyelere:

1) Evet tercihlerinizi aldığınız puana göre yapacaksınız ama yine de şunu söylemek zorundayım: Lütfen sırf açıkta kalmamak için tercih yapmayın. Sizi gerçekten mutlu edeceğine inandığınız bölümler tercih edin. Hem okurken hem de sonrasında ne gibi sıkıntılarla karşılaşacağınızı mutlaka araştırın. 

2) Eğer bilim insanı olmak gibi bir gayeniz yoksa fen fakültelerinden uzak durun. Ortalık işsiz güçsüz kimyager, biyolog, fizikçi, istatistikçi dolu.

3) Puanınız yetiyorsa tıp ve mühendislik için söyleyecek sözüm yok, ama gidip de orman mühendisi olmanın da bir faydası yok açıkçası.

Ara Not: Kesinlikle meslekleri küçümsemiyorum, sadece ülkemizin koşullarında taşıdıkları anlamlardan dolayı böyle yorumlar yapıyorum. Yanlış anlaşılmasın lütfen.

4) Aslında burada tek tek şu bölüm bu bölüm tartışması yapmak çok da mantıklı değil, zira biliyorum ki pek çoğunuz çeşitli sebeplerden dolayı istemediğiniz ya da iş imkanı bulamayacağınız bölümleri tercih edeceksiniz, zamanında benim de yaptığım gibi, ama bunun için de şunu söyleyeyim; eğer mecbursanız elinizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edin, yaptığınız işte en iyisi olmak için çaba gösterin, belki o zaman daha mutlu olursunuz.

5) Bazen üniversite tercihi mi bölüm tercihi mi ikilemi yaşanabiliyor. Örneğin ben psikoloji istiyordum ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümüne puanım yetiyordu. Ancak ben burada bölüm tercihi değil üniversite tercihi yaptım ve Ankara Üniversitesi PDR bölümünü seçtim.

6) Tercih yaparken yurt olanakları, kampus yaşantısı, yerleşkeye ulaşım gibi sosyal konuları da mutlaka araştırın. Ben bu konuda da sadece aldığım puana değil benim için uygunluğuna göre tercih yaptım, şöyle ki Hacettepe Üniversitesi PDR Bölümü'nün puanı daha yüksek olmasına ve benim puanım da yetmesine rağmen yerleşkesinin şehir merkezine uzak olmasından dolayı orayı tercih etmedim. 

7) Yine devlet üniversitesi mi vakıf üniversitesi mi sorusu da çokça kafa karıştıran bir soru. Burada da kar-zarar hesabı yapmakta fayda var. Özellikle de yaşadığınız şehirde bir vakıf üniversitesi mi yoksa şehir dışında devlet üniversitesi mi diyorsanız burada dikkat etmeniz gereken iki şey var: birincisi vakıf üniversitesine ödenecek para ile şehir dışında yapılacak olan masrafların karşılaştırılması, ikincisi ise üniversitelerin eğitim olanakları, akademisyen kadroları, kaç yıllık oldukları. İnce eleyip sık dokumakta fayda var.

8) Tercih yaparken seçeceğiniz bölümde İngilizce Hazırlık Sınıfı olup olmaması konusunda kararsızsanız size yine kendimden örnek vereyim. Bundan yıllar önce (2005) okuduğum üniversitede hazırlık vardı, okudum. 4 yıl boyunca bir daha İngilizceyle işim olmadı. Yüksek lisans yaparken yine okudum (yeterli dil puanım olmadığı için), hazırlığı geçtim, bölümü de İngilizce okudum. Gel gör ki şimdi bir yabancı adres sorsa cevap veremem. Demem o ki, hazırlık sınıflarında İngilizce öğrenemezsiniz, ODTÜ, Bilkent vs hariç tabi ki. Eğer hazırlık sınıfı isteğe bağlıysa (Ankara Üniversitesi'nde öyle) vakit kaybetmeye gerek yok bence, eğer bir sene kafa dinleyip gezip tozayım, azıcık coşayım demiyorsanız.

Şimdilik aklıma gelenler böyle. Eğer sizin sorularınız olursa yorum olarak sorabilirsiniz. Cevaplamaya çalışırım.

Her şey gönlünüzce olsun. Yeni yazılarda görüşmek üzere...

Yorumlar

  1. Çok güzel tavsiyeler vermişsin sevgili Burcu'cuğm, benim üzerine ekleyecek bir şeyim yok; tek bildiğim tavsiye "Aman çocuklar ne olur sevmediğiniz bir bölümde okumayın" . Çünkü ileride o mesleği yapacaklar, sevilmeden zor. Çoğu bitmiş azı kalmış iki yıl çabucak geçer, hem okul, hem çocuk,, kolay gelsin canım, azmine hayranım, başarılar diliyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Müjde ablacım. Sevgiler :)

      Sil
  2. Üniversite tercihi yapacaklara güzel tavsiyeler derlemişsiniz. Aklıma gelen ekstra bir tavsiye benim de yok maalesef.

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten güzel tavsiyeler olmus

    YanıtlaSil
  4. öncelikle hoş geldin, daim olsun blog dünyan. Sonra hayırlı olsun, tamam geçen yıl falan ama can-ı gönülden kutlarım acayip bir başarı bence seninki. Çünkü hem evli, hem çocuklu olunca üniversite okumak çok zor kaldı ki benimki hem yaş olarak çok büyük hem ünim örgün olmadığı halde resmen travmatik zamanlarım oldu, kolaylıklar dilerim. Bu arada blogunda takipçi sekmesi olacak mı ? Bu post acayip faydalı bir yazı olmuş, devamını dilerim, oğlum önümüzdeki yıl girecek inş çocuklar istedikleri bölümde okuyup,çalışabilecek günler görsünler artık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum, teşekkür ederim. Biraz da sen örnek oldun bana tekrar okumak konusunda. Umarım oğlunun da gönlüne göre olur her şey.

      Takipçi sekmesi var aslında ama biraz gıcık bir yerde. Sol üstte yer alan üç çizgiye tıklayınca açılıyor. Bu temada bir tek oraya yerleşiyor.

      Sil
  5. heeey bu yazı çok kişiye faydalı olabiliiiir :) kutlarım senii :) anne olup okumak aferiim yanii :) pekii, bir işte çalışmıyomusun ki yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çalışmıyorum deep. Sadece okula gidip geliyorum.

      Sil
  6. Yeniden hoş geldiniz bloga. Tavsiyeler çok güzel. Yalnız 15 senelik bir mühendis olarak benim de bir tavsiyem olacak. Kadın mühendislerin iş bulma olasılığı erkeklere nispeten hep düşük oluyor maalesef. Şantiye, makine, seyahatli işlerde kurumlar daha çok erkek aday tercih ediyor :( O yüzden mühendislik tercih edecek kızlarımız iki kez düşünsün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum. Tavsiyene kesinlikle katılıyorum. Hatta sadece mühendislikte değil, başka mesleklerde de seyahat etme zorunluluğu olanlarda erkekler daha öncelikli malesef.

      Sil
  7. Keşke sadece mühendis olmak için mühendis olmasa kimse. Yeteneklerine ve istediklerine göre seçse okulunu.

    İşin kötüsü puanı düşük kimi okulların aslında öyle ağır programları var ki. Kendi kendisiyle çelişiyor sistem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle Handan. Mesela kardeşim otomotiv mühendisliği istiyordu ve Karabük'ü kazandı puanı yüksek değildi. Ama bir senenin sonunda bıraktı şimdi Ankara üniversitesinde çalışma ekonomisi okuyor:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kendimden

Hayatın Anlamı?

Nietzsche Ağladığında